2015 Frankofoni Özel Sayısı
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/12458
Browse
Browsing by Issue Date
Now showing 1 - 20 of 35
- Results Per Page
- Sort Options
Item Cannibale'de 1931 Uluslar Arası Paris Sömürge Sergisi(Uludağ Üniversitesi, 2015-04-02) Aytekin, HalilYazar Didier Daeninckx Cannibale adlı bu eserinde 1931 Paris Sömürge Sergisini ve bu sergi sırasında yaşanan bazı olayları gözler önüne sermeye çalışmaktadır. Bilindiği gibi, sömürgeleştirme, güçlü bir ülkenin siyasi ve ekonomik niyetlerle kendisinden daha güçsüz bir ülkenin topraklarını ele geçirmesidir. Sömürge sergisi böylesi bir algıyı ortadan kaldırmak için düzenlenmiş ve sömürgeleştirmenin sadece kaba kuvvetle işgal etme olarak anlaşılmaması gerektiğini vurgulamak için iyi bir araç olarak görülmüştür. Bu çalışmada, sömürge sergisinde ülkelerini temsil etmek üzere Paris’e götürülmek için toplanan yüz kadar Kanaklının dramatik hikayesi ve onların Paris’te maruz kaldıkları insanlık dışı olaylar anlatılmaktadır. Fransızlar için önemli olan Büyük Fransa imajını dünyaya göstermekti. Bu amacı gerçekleştime yolunda, insani özelliklerin nasıl yozlaştığı ve materyalist bir anlayışla insanın nasıl bir ticari araca dönüştüğü görülmektedir. Ayrıca ırkçılık, insan hak ve hürriyetlerinin ihlali üzerine vurgu yapılmış ve toplumsal duyarlılık uyandırılmaya çalışılmıştır.Item Çeviride renklerin evreni(Uludağ Üniversitesi, 2015-04-05) İnal, TanjuRenkler simgesel ve kültürel bir algılama ve değer biçimi olarak kültürlerarası farklılıklar gösterir. Algı ve değer farklılığından kaynaklanan aktarımlar farklı erek dillerde çevirmenin karşısına bir sorunsal olarak çıkar. Öyle olunca da özellikle yakın-ara renk tonları erek dilde doğru ve tam karşılığını bulamayabilir. Bunun sonucu olarak çeviri metinlerde kimi renkler ışıldarken, kimi renkler tersine soluklaşabilir ya da bütünüyle silikleşebilir. Bu sorunsalı ve renk evrenini Fransızcadan Türkçeye, Türkçeden Fransızcaya yapılmış olan yazınsal çevirilerden seçeceğimiz kimi örneklerle irdelemeye çalışacağız.Item “Yabancı Dil Öğretiminde Belgesel Film Kullanımının Öğretmen Adaylarının Dil Yetileri ve Değer Eğitimi Gelişimine Katkısı” başlıklı projenin tanıtımı ve proje kapsamında Fransız Dili Eğitimi Anabilim Dalı uygulamaları(Uludağ Üniversitesi, 2015-04-08) Kazanoğlu, Fatma; Atan, Nurhayat; Özçelebi, Havva; Eğitim Fakültesi; Fransız Dili Eğitimi BölümüBu çalışmamızda, Uludağ Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi tarafından desteklenmekte olan “Yabancı Dil Öğretiminde Belgesel Film Kullanımının Öğretmen Adaylarının Dil Yetileri ve Değer Eğitimi Gelişimine Katkısı” adlı projenin tanıtımının yanı sıra, proje kapsamında gerçekleştirilen Fransız Dili Eğitimi Anabilim dalı uygulamalarından söz etmeyi amaçlamaktayız. Yabancı dil öğretiminde belgesel filmlerin yeterince kullanılmadığı düşüncesi projenin çıkış noktasını oluşturmuştur. Bu proje, Fakültemizdeki Yabancı Diller Eğitimi Bölümüne bağlı üç anabilim dalının ortak çalışmasıyla HOME belgeselinin yabancı dil öğretim materyali olarak düzenlenmesini ve bu materyaller sayesinde üç anabilim dalındaki öğretmen adayı öğrencilerinin dilsel ve mesleki (değer eğitimi) gelişimlerine katkıda bulunulmasını hedeflemektedir. Çalışmamızda öncelikle yabancı dil öğretiminde görsel-işitsel materyal kullanımının önemi vurgulanmış; belgesel kullanımının sağladığı avantajlardan söz edilmiştir. Ardından, projenin bütüncesini oluşturan HOME belgeselinin Fransız Dili Eğitimi Anabilim Dalı öğrencilerine yönelik ders materyaline dönüştürme etkinliklerine yer verilmiştir. Son olarak, Anabilim dalında gerçekleştirilen sınıf içi uygulamalar sonucunda elde edilen bulgular ışığında, söz konusu materyali geliştirmeye yönelik önerilere yer verilmiştir.Item Analyse d’une activité de créativité en FLE par la théorie de la genèse instrumentale(Uludağ Üniversitesi, 2015-04-08) Kara, Şeref; Broutin, Jonathan; Alabay, Sercan; Uludağ ÜniversitesiDans le domaine du FLE aux enfants, les objectifs pédagogiques doivent être liés au plaisir d’apprendre. Ainsi la dimension ludique des activités, leur capacité à solliciter et à développer la créativité des apprenants doivent permettre de mettre en place des situations didactiques innovantes, motivantes et génératrices de savoirs nouveaux aussi bien sur le plan linguistique que culturel. Dans cette optique, notre recherche s’appuie sur une activité au cours de laquelle les apprenants turcs réaliseront un dessin animé à l’aide du logiciel « Toontastic » sur tablette tactile revisitant les contes populaires turcs. D’un point de vue didactique, nous mettrons en lumière le processus de la genèse instrumentale au cours duquel le logiciel passe du statut d’artefact à celui d’instrument. Ce cadre théorique est particulièrement adapté pour analyser des situations d’enseignement ayant recours au TICES. Nous analyserons ainsi comment ce processus d’instrumentalisation est susceptible de développer la compétence communicative et interculturelleItem Türk çeviri tarihimizde “Mütercim” Ahmed Rasim: Çeviri odaklı bir inceleme için ön çalışma notları(Uludağ Üniversitesi, 2015-04-08) Karadağ, Ayşe BanuBu çalışmada 1304 [1886]–1322 [1904] yılları arasında Fransızcadan Osmanlı Türkçesine yaptığı roman çevirileriyle Osmanlı/Türk kültür ve edebiyat dizgesinde bu türün yerleşmesinde ve benimsenmesinde önemli bir yeri olan Ahmed Rasim’in “mütercim” kimliğini, kitap kapakları ve roman çevirilerine yazdığı ön sözler gibi tanıklıklarla irdelemek amaçlanmaktadır. İrdelemeye temel olan sorunsal, Ahmed Rasim’in roman çevirilerinin tanıklıklarla, bütünlüklü bir şekilde ve çeviribilim bağlamında incelenmemiş olmasıdır. Çalışma bütüncesine yönelik çeviri(bilim) odağıyla yapılacak ayrıntılı çalışmalara ön çalışma notları şeklinde kaynak oluşturmak amacıyla öncelikle Ahmed Rasim’in roman çevirileri listelenerek bunlar içerisinde ön söz bulunanlar tespit edilecek ve sonra da ön sözlerin çeviriyazıları yapılarak bunların tanıklığında mütercimin yeni Türk kültür ve edebiyat dizgesinde nasıl var olduğu irdelenmeye çalışılacaktır. Ahmed Rasim; Ahmed Midhat Efendi, Ahmed İhsan [Tokgöz], Abdullah Zühdü ve Selanikli Tevfik gibi dönemin “en önemli çevirilerini yapanlar” ve en çok roman çeviren mütercimlerinden biridir. Çalışmanın sonunda, salt bütünce belirleme ve betimleme amacı taşıyan metin yanı ve metin dışı incelemenin sonuçları çeviri ve çevirmen odağıyla değerlendirilmeye çalışılacaktır.Item Bir Aradayız Hepsi Bu adlı romanda gösterişçi tüketim yansımaları(Uludağ Üniversitesi, 2015-04-08) Tomat, Ayşeİnsanlar genellikle temel fizyolojik ihtiyaçlarını karşılamak için tüketirler. Fakat, tüketim çağı olarak nitelendirilen günümüzde, bireyler, toplum içerisinde kendilerine daha iyi bir konum edinebilmek ve başkalarını etkilemek amacıyla olduğundan farklı görünmeye çalışırlar. Thorstein Veblen tarafından Aylak Sınıfın Teorisi adlı yapıtta ele alınan Gösterişçi Tüketim kavramı, bazı bireylerin, üst sınıflara ait olduklarını, varsıllık içinde yaşadıklarını ve yer aldıkları toplum içerisinde ayrıcalıklı olduklarını kanıtlamaya yönelik yapılan tüketim olarak açıklanır. Gösterişçi tüketim kavramının yansımalarını, günümüz Fransız kadın yazarlar arasında yer alan Anna Gavalda’nın Bir Aradayız, Hepsi Bu (Ensemble, C’est Tout) adlı romanında bulmak olanaklıdır. Gavalda, günlerce çok satanlar arasında kalmayı başaran romanında, Paris’te bir apartman dairesini paylaşmak zorunda kalan ve dünya görüşleri birbirinden farklı üç gencin ve bir büyükannenin yaşamını konu alır. Bu çalışmada da, bireyin sadece varsıllığını göstermek, sosyal yaşantısında saygınlık kazanmak amacıyla satın aldığı insan hayatının bile önüne geçen nesnelerin verdiği mutluluk ve bu nesnelerin topluma yabancılaştırdığı bireyler söz konusu yapıtta irdelenecektir.Item Biçimbilimsel farkındalık ve metnin anlamlandırması: Fransızca yabancı dil sınav metinleri örneği(Uludağ Üniversitesi, 2015-04-09) Can, ÖzgeBiçimbilimsel farkındalık, dil dizgesi içerisinde biçimbilimsel, sözdizimsel, anlambilimsel vb. bileşenlerden oluşan metinlerin kavranması ve anlamlandırılması sürecinde sözcüklerin biçimbirimsel yapılarını değerlendirebilme, biçimbilimsel açıdan karmaşık olan sözcükleri anlamlandırabilme, sözcüklerin diğer birimlerle kurdukları ilişkileri gözetebilme, tümcelerarası geçişleri yorumlayabilme, metinlerdeki bileşenler arasındaki bağlantıları kurabilme vb. işlemlerin, belli metinsellik ölçütlerini içinde barındıran metnin kavranması sürecinde işletilmesine gönderimde bulunmaktadır. Çalışmamız, ‘biçimbilimsel farkındalık’ ve metinlerin anlamlandırılması arasındaki ilişkiyi Fransızca yabancı dil sınav metinleri üzerinden açıklamayı hedeflemiştir. Bu hedef doğrultusunda, veritabanı olarak ÖSYM’nin 2006-2013 yılları arasında ilkbahar-sonbahar dönemlerinde uyguladığı yabancı dil sınavlarında sorulan toplam 4680 soru arasından ‘seçkili örneklem’ yöntemiyle istatistiksel olarak anlamlı bir sayıda olan 500 soru seçilmiş ve biçimbilimsel ipuçları kullanılarak çözümlenmiş ve yanıtları denetlenmiştir. Sonuç olarak, biçimbilimsel farkındalık ve metin anlamlandırma arasında doğrudan bir ilişki olduğu saptanmış, yabancı dil sınav metinlerinde sözcüğün anlamını öngörme, sözcük/kavram alanı ilişkisi kurabilme, vb. biçimbilimsel farkındalık kazanımları yoluyla dilin bilgiye ulaşma aracı olarak işlerliğini sağlamaya yönelik öneriler getirilmiştir.Item Repérage Spatio-Temporel dans Aurélia(Uludağ Üniversitesi, 2015-04-14) Kazanoğlu, Fatma; Eğitim FakültesiAurélia de Gérard de Nerval est une œuvre autobiographique mais elle peut aussi être considérée comme une œuvre onirique. Nerval y retransmet son expérience personnelle du rêve. Après avoir déterminé le caractère autobiographique de l’œuvre à travers la représentation du narrateur, nous procéderons à une classification de l’espace en nous basant essentiellement sur la distinction fondamentale qui se pose d’elle-même d’après le titre complet de l’œuvre : Aurélia ou le rêve et la vie. L’espace est abordé en deux parties : espace onirique et espace réel, de sorte à souligner les caractéristiques et la diversité de ces deux espaces distincts. Par la suite, l’analyse des repères temporels a été réalisée selon le temps de la fiction et celui de la narration.Item Hugo Pratt’ın Semerkant’taki Altın Yaldızlı Ev adlı Çizgi Roman’ında Türk Osmanlı izleri ve Enver Paşa efsanesi(Uludağ Üniversitesi, 2015-04-14) Yağlı, AliCorto Maltese, Hugo Pratt’ın çizgi roman dünyasına kazandırdığı önemli ve sevilen bir kahramandır. Corto maceralarının anlatıldığı Corto çizgi roman serileri birçok dile çevrilmiştir. Dost Kitabevi de Corto çizgi romanlarını yayınlayarak Türk okuyucusunu bu sevilen çizgi romanla buluşturdu. Semerkant’daki Altın Yaldızlı Ev adlı çizgi roman’daki bazı olaylar Osmanlı İmparatorluğunun son dönem sınırlarındaki şehirlerde geçtiği için Türk okuyucusunun daha çok dikkatini çekmektedir. Semerkant’a ulaşmak için Corto Maltese, arkadaşı Rasputin ile birlikte, Adana, Tarsus, Van gibi illerimizden geçerken heyecanlı maceralar yaşarlar. Hikâye 1921 yılında Corto’nun Rodos’daki Kavaklı Camii’nin kubbesinde Pers Kralı Büyük Kyrus’un hazineden bahseden elyazmasını bulmasıyla başlar. Corto ve arkadaşı Rasputin hazineyi bulmak için Semerkant’a ulaşmak zorundadırlar. Bu maceraları sırasında onlar Enver Paşayla karşılaşırlar. Enver Paşa Turan fikrinin gerçekleşmesi için Kafkaslarda Bolşevik’lere karşı mücadele vermektedir. Corto ve Rasputin Paşanın bu mücadelesine şahit olurlar. Pratt’ın anlattığı Corto macerasının bazı bölümlerinde Oryantalist bakış açısını görmek mümkündür. Corto maceraları için aslında Hugo Pratt’ın kendi hayatının bir yansıması diyebiliriz. Hikâyenin sonunda, Corto ve Rasputin hayalini kurdukları hazineye ulaşamazlar. Türk çizgi romanının usta kalemi Suat Yalaz’da Pratt’dan farklı olarak Enver Paşa’nın hayatını dramatik bir şekilde Enver Paşa Efsanesi adlı çizgi romanında anlatmıştır.Item Adamov dans le sillage D’Artaud, Strindberg et Brecht(Uludağ Üniversitesi, 2015-04-14) Kocaman, ŞengülTürkiye’de üzerinde az çalışıldığına inandığımız Adamov tiyatrosunun Strindberg, Artaud ya da Brecht gibi yazarların etkisiyle 1950-1960 yıllarının Fransız tiyatrosu’nun gelişimini en iyi temsil eden bir tiyatro olduğunu düşünüyoruz. Bildirimizde analitik bir yaklaşımdan ziyade, Adamov tiyatrosunu genel hatlarıyla incelemeyi, Strindberg, Artaud ve Brecht’in Adamov tiyatrosundaki etkisine değinmeyi amaçlıyoruz.Item Erreurs interférencielles Aglais-Français des etudiants Turcs: Exemple de l’Université de Marmara(Uludağ Üniversitesi, 2015-04-14) Gürcan, MelekÖğretmenlerin öğrencilerine daha iyi rehberlik edebilmeleri için hatalar üzerine eğilmeleri ve etkili bir öğrenme için yararlı olan hata sebeplerini araştırmaları gerekir. Bu sebeplerden bir tanesi; önceden edinilmiş olan ilk yabancı dilin ikinci yabancı dil edinimini birçok yönden olumlu ya da olumsuz etkileyebilmesidir. Bu bağlamda 2013-2014 Eğitim –Öğretim yılı Marmara Üniversitesi İngiliz Dili Eğitimi Bölümünde İngiliz dili eğitimi gören ve ikinci yabancı dil Fransızca öğrenen 72 öğrenci ile çalışıldı. Bu çalışmada sınav kağıtları fotokopileri analiz edildi ve sonrasında karşılaştırmalı inceleme sayesinde İngilizce et Fransızca arasındaki olumsuz aktarım hataları tespit edildi. Fransızca öğretmenlerine en iyi yöntemi belirleyebilmeleri için çözümler bulunması ve önerilerin sunulması amaçlandı.Item Hugo Pratt’ın Semerkant’taki Altın Yaldızlı Ev adlı Çizgi Roman’ında Türk Osmanlı izleri ve Enver Paşa efsanesi(Uludağ Üniversitesi, 2015-04-14) Yağlı, AliCorto Maltese, Hugo Pratt’ın çizgi roman dünyasına kazandırdığı önemli ve sevilen bir kahramandır. Corto maceralarının anlatıldığı Corto çizgi roman serileri birçok dile çevrilmiştir. Dost Kitabevi de Corto çizgi romanlarını yayınlayarak Türk okuyucusunu bu sevilen çizgi romanla buluşturdu. Semerkant’daki Altın Yaldızlı Ev adlı çizgi roman’daki bazı olaylar Osmanlı İmparatorluğunun son dönem sınırlarındaki şehirlerde geçtiği için Türk okuyucusunun daha çok dikkatini çekmektedir. Semerkant’a ulaşmak için Corto Maltese, arkadaşı Rasputin ile birlikte, Adana, Tarsus, Van gibi illerimizden geçerken heyecanlı maceralar yaşarlar. Hikâye 1921 yılında Corto’nun Rodos’daki Kavaklı Camii’nin kubbesinde Pers Kralı Büyük Kyrus’un hazineden bahseden elyazmasını bulmasıyla başlar. Corto ve arkadaşı Rasputin hazineyi bulmak için Semerkant’a ulaşmak zorundadırlar. Bu maceraları sırasında onlar Enver Paşayla karşılaşırlar. Enver Paşa Turan fikrinin gerçekleşmesi için Kafkaslarda Bolşevik’lere karşı mücadele vermektedir. Corto ve Rasputin Paşanın bu mücadelesine şahit olurlar. Pratt’ın anlattığı Corto macerasının bazı bölümlerinde Oryantalist bakış açısını görmek mümkündür. Corto maceraları için aslında Hugo Pratt’ın kendi hayatının bir yansıması diyebiliriz. Hikâyenin sonunda, Corto ve Rasputin hayalini kurdukları hazineye ulaşamazlar. Türk çizgi romanının usta kalemi Suat Yalaz’da Pratt’dan farklı olarak Enver Paşa’nın hayatını dramatik bir şekilde Enver Paşa Efsanesi adlı çizgi romanında anlatmıştır.Item Yabancı dil öğretmen adaylarının öğretmenlik mesleğine ilişkin tutumlarının incelenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2015-04-15) Atmaca, HasanEğitim sistemi, günümüzde üzerinde en çok tartışılan ve araştırma yapılan konulardan bir tanesidir. Özellikle de insanın kendisini yetiştirmesinde ve geliştirmesinde büyük bir öneme sahip olan bu temel süreç, örgün ve yaygın olarak bütün toplumlarda uygulanmaktadır. Eğitim sisteminin en temel öğesi olan öğretmen, eğitimde kaliteyi ve verimliliği etkileyen önemli bir faktördür. Bu çalışmada, yabancı dil öğretmen adaylarının öğretmenlik mesleğine yönelik tutumları çeşitli değişkenler açısından belirlenmeye çalışılmıştır. Çalışma, Marmara Üniversitesi ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültelerinin Yabancı Diller Eğitimi Bölümü Almanca, Fransızca ve İngilizce Öğretmenliği bölümlerinde okuyan 405 öğretmen adayı ile gerçekleştirilmiştir. Bu bağlamda öğretmen adaylarının öğretmenlik mesleğine yönelik tutumlarının, yaş, cinsiyet, sınıf düzeyi, mezun olunan bölüm ve mezun olunan lise türü değişkenleri açısından farklılık gösterip göstermediği saptanmaya çalışılmıştır. Veriler, araştırmacı tarafından geliştirilen kişisel bilgi formu ile Özbek ve arkadaşları (2007) tarafından geliştirilen “Öğretmenlik Mesleğine Yönelik Tutum Ölçeği”nin öğretmen adaylarına uygulanmasıyla elde edilmiştir. Sonuçlar çalışmanın bulgular kısmında tablolar halinde paylaşılmış ve yorumlanmıştır.Item Introduire i’Interculturel dans l’Enseignement-apprentissage de langue etrangère en milieu universitaire exolingue(Uludağ Üniversitesi, 2015-04-15) Saydı, TildaLe présent travail met en exergue la vision et la base appropriées pour l’introduction de l’interculturel dans l’enseignement-apprentissage universitaire exolingue. Il s’agit des conditions in situ de la division FLE&lettres de l’Université Adnan Menderes en Turquie. L’article traite les principaux problèmes provenant du milieu exolingue tels que monoglottie du public concerné, insécurité linguistique, représentations, non-utilisation du numérique, manque des documents authentiques et rôle des manuels. Les observations de classe, pratiques d’enseignement, livres de méthode, recherches scientifiques sont consultés. La méthode est descriptive. Nos résultats montrent qu’il est essentiel de satisfaire les besoins pédagogiques se rapportant à l’apprentissage linguistique pour préparer une base adéquate à l’interculturel. Le milieu exolingue diffère de celui où la langue d’apprentissage croise celle du pays. Finalement, il s’avère nécessaire d’adopter une perspective particulière pour favoriser une éclosion acquisitionnelle de la langue d’apprentissage qui à son tour suscitera la curiosité intellectuelle envers la culture cible suivie du développement de l’esprit critique chez nos apprenants.Item Bir okuma yöntemi olarak empati yöntemi(Uludağ Üniversitesi, 2015-04-15) İnal, TuğrulYazınsal metinler farklı bakış açıları ve yöntemlerle okunur. Eleştirmen de bunlardan birini özgürce seçer. Burada sorun metni okuyanın amacıyla metnin nasıl örtüşeceğidir. Sorun düzeyinde ortaya çıkan yazınsal metne yaklaşım biçimi ve uygulanacak yöntem özellikle eleştirmenin bakış açısı, algı ve beğenisiyle doğrudan ilintilidir. Buna göre nesnel gerçek aşılarak, yaratıcı, kurguya dayalı ve öznel ikinci bir paradigma - metin ortaya çıkarılır. Bu ikinci metinde gerçek, sürrealistlerin yaptıkları gibi görsel ve anlıksal boyutlar kazanarak dönüşüme uğrar ve bir üstgerçeklik biçimi kazanır. Bu ikinci metinde bilinç ve gerçek parçalara ayrılır, yeniden yaratılır. Eleştirmen gerçeği algılama süreci içerisinde bir potada değişime uğratır, imbikten geçirir ve yeni bir gerçek yaratır. Üstgerçeklik biçimindeki bu paradigma metin sanatsal ve yazınsal boyuttan başka bir şey değildir. Bu, nesnel gerçekliğe yönetilen yeni bir bakış açısıdır. Sanatsal ve yaratıcı olan da budur. Bu, sanatsal olanın nesnel gerçeklerin ötesinde olduğu anlamındadır. Paradigma metinde gerçek görülenden çok sezilen yönüyle ele alınır. Bu, yazar ile okur arasında kurulan göreli, öznel ve aşkın bir kurgudur. Bu, nesnel metnin aşılmasıdır. Bu yöntem eleştirmene estetik, sanatsal ve dramatik bir özgürlük sağlar. İlk metin bir re-ekritür olarak yeniden yazılır. Eleştirmen de protagonist ve metteur en scène durumundadır.Item Etude de cas sur le bilinguisme précoce dans le milieu familial(Uludağ Üniversitesi, 2015-04-15) Öztürk, Sevinç AkdoğanDans cette étude, nous visons à démontrer comment on peut sensibiliser un enfant à une deuxième langue dès son jeune âge. Pour pouvoir montrer cette sensibilisation, nous avons analysé le développement langagier de l’enfant au niveau de la compréhension et de l’expression orale en nous basant sur ses réactions au moment de l’utilisation de la deuxième langue dans le milieu familial. Pour ce travail, nous avons observé un enfant de 28 mois pendant deux mois. Les données recueillies nous prouvent qu’un enfant très jeune est capable de différencier de manière consciente les différentes langues. Surtout grâce aux gestes et mimiques, et aux mots transparents dans les deux langues, la compréhension orale se développe rapidement tandis que pour l’expression orale, on nécessite plus de temps. Mais ce qui était le plus intéressant dans ce processus, c’était de voir que l’enfant accepte l’utilisation d’une deuxième langue comme un fait tout à fait naturel.Item François Mauriac’ın roman evreninden karmaşık bir karakter: “Yılan Düğümü”ndeki Louis(Uludağ Üniversitesi, 2015-04-22) Kadıoğlu, Şevket1885 yılında Bordeaux’da doğan Mauriac çocukluğundan başlayarak tutkulu ve kaygılı bir Katolik olarak karşımıza çıkar. Ancak o kendisinin özellikle “romanlar yazan bir Katolik” olarak tanımlanmasını ister. “Katolik” baskının romanlarına bir tür saplantı olarak yansıdığı Mauriac’ın karakterleri, Dostoyevski’nin karakterleri gibi “tamamlanmamış” ve değişime açıktırlar. Dramatik kurgunun gelişimine koşut olarak evrilir, dönüşür ve değişirler. Bu yapı içinde karakterlerin, çoğunlukla, gözle görülür bir karmaşa ile yapıtı tümüyle kuşattıklarına tanık oluruz. Bu karmaşa bir yandan karakterlerin devingenliğini sağlayan bir iç dinamik olurken, diğer yandan insan ruhunun derinliklerine inebilme, gizli köşelerine ulaşabilme, bu yolla da insan ruhunun karmaşık yapısı üzerine düşünebilme olanağı sunar. İnsan ruhunu karşıt eğilimlerin savaş alanı olarak gören Mauriac’ın yaklaşımıyla Yılan Düğümü’ndeki Louis bir yanıyla Tanrı’ya yönelen, diğer yanıyla da Şeytan’a eğilimli iki zıt çekim alanında parçalanmış ruh durumunu sergiler. Bu parçalanmışlığı, yazarın Yılan Düğümü’ndeki Louis karakteri üzerinden sergilemeyi deneyen bu çalışmanın amacı insanın kötülüğe/günaha eğilimli olduğuna dikkat çekmek ama Tanrı ışığı ve sevgisiyle sonunda iyiliğe yönelerek “kurtuluş”a ereceğine ilişkin Mauriac iletisinin altını çizmektir.Item Modern Batı şiirinin kurucusu Olarak Baudelaire ve eleştiri(Uludağ Üniversitesi, 2015-04-22) Aka, PınarBu yazı, modern Batı şiirinin kurucusu kabul edilen Baudelaire’in modernliğini temellendirmeyi amaçlıyor. Bu temellendirme için eleştiri kavramı öne çıkmakta. Baudelaire açısından eleştiri, şiire dışardan bakan değil, onu içerden inşa eden bir unsur. Diğer taraftan, modern şiirin oluşumunda modernite kavramının kendisiyle hesaplaşma ve modernitenin eleştirisi de temel dinamiklerden birini oluşturuyor. Ancak bu eleştiri, nesnesini dönüştürürken öznenin de dönüştüğü, yani modernitenin modern şiirle etkileşim içersinde olmasına olanak sağlayan bir eleştiri.Item Découverte interactive de l’Œuvre de Zola et des courants picturaux du XIXème siècle(Uludağ Üniversitesi, 2015-05-04) Gökmen, Ayla; Broutin, Jonathan; Eğitim Fakültesi; Fransız Dili Eğitimi BölümüCette étude consiste à analyser le site internet que nous avons élaboré relatif à l’Œuvre de Zola plus particulièrement aux techniques descriptives–linguistiques et picturales- présentes dans ce roman. Cette analyse vise, de prime abord, à étudier la place de la littérature et son usage dans l’enseignement du FLE telle qu’elle est décrite dans le CECRL. La démarche suivante sera à expliciter comment les TICES nous ont permis d’intégrer des séquences didactiques en littérature dans l’enseignement du FLE selon la démarche actionnelle en rupture avec la méthode directe. Après avoir décrit et analysé différentes activités, en prenant également compte des premières impressions des utilisateurs, la recherche aboutit à démontrer comment et de quelle manière la littérature peut être vectrice du développement de la compétence interculturelle.Item Deux poèmes, deux poètes: Le regard analogue De Rimbaud Et D’Eluard au monde du rêve(Uludağ Üniversitesi, 2015-05-04) Gökmen, Ayla; Parlak, Refika; Eğitim Fakültesi; Fransız Dili Eğitimi BölümüLe voyage vécu ou imaginé, sous la vague de l’exotisme, conduise, le plus souvent, les poètes et les écrivains à chercher un meilleur sort dans “un ailleurs”. Or, sous la forme la plus élaborée, l’exotisme est devenu un refus de la réalité, l’expression du rêve intérieur en allant jusqu’au merveilleux, ou irréel, dans les écrits des poètes comme Rimbaud au XIXème siècle et ceux des surréalistes comme Paul Eluard au XXème siècle. Cet article, dans le cadre de la discipline de la littérature comparée, vise à étudier la représentation d’un « autre » ou d’un « ailleurs » qui se manifeste sous forme de l’image, inscrit dans l’imaginaire. Par la lecture comparative des poèmes choisis de Rimbaud et d’Eluard, on envisage donc à mettre en évidence les liens d’analogie de l’imaginaire de ces deux poètes qui se rejoignent dans un même univers de rêve à l’intervalle d’un demi-siècle.