1992 Cilt 7 Sayı 1

Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/16551

Browse

Now showing 1 - 20 of 26

Ahmet Özer'in şiiri
(Uludağ Üniversitesi, 1992) Dara, Ramis
Bu eleştirel denemede Ahmet Özer'in şiiri inceleniyor. Şairin dört şiir kitabı üzerinde tek tek durulduktan sonra onun kendine özgü terimleri vurgulanıyor. "Yürek", "göğüs" gibi sözcüklerin sık kullanımının nedenleri araştırılıyor.
Alfred Adler ve bireysel psikolojisi
(Uludağ Üniversitesi, 1992) Altıntaş, Ersin; Eğitim Fakültesi
Bu makalede bireysel psikolojinin kurucusu Alfred ADLER'in insan doğası konusundaki görüşleri, temel kavramları, psikolojik danışma ilişkileri ve ilkeleri incelenmiş ve kuramın eleştirisine yönelik bakışlar ele alınmıştır.
Atletizm ve güreş sporu yapan iki grubun kişilik ve sosyo ekonomik özelliklerinin karşılaştırılması
(Uludağ Üniversitesi, 1992) Özdemir, A. Reyzan; Eğitim Fakültesi; Beden Eğitimi ve Spor Bölümü
Bu araştırma Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Beden Eğitimi ve Spor Bölümü, DSİ, Nilüfer Spor ve Gençlik Spor İl Müdürlüğü'nde spor yapan 21 atlet ve 35 güreşçinin kişilik özellikleri, sosyo-ekonomik düzeyleri arasındaki ilişkileri saptamak amacıyla yapıldı. Yukarda sözü edilen bir grup atlet ve güreşçilere, sosyo-ekonomik düzeyini saptamak amacıyla sosyal anket formu, kişilik özelliklerinin tespiti için ''Ev-Ağaç-İnsan Çizme Testi" - "Hause-Tree-Person Drawing Test" (HTP), "Minnesota çok yönlü kişilik envanteri" - "Minnesota Multiphasic Personality Inventory" (MMPI) ve ayrıca vizüomotor performansın değerlendirilmesini yapabilmek için "Göttinger Fonn Reproduktions Test (GFT)" uygulanarak şu sonuçlar alındı. Kişilik özellikleri ile ilgili parametrelerden 15 tanesinde atletler ve güreşçiler arasında istatistiksel yönden anlamlı bir farkın olmadığı bulunmuştur (P < 0.05). Bunlar defans, anksiyete, initabilite, agressivite, depresyon, endişe, korku, dışa dönüklük, sosyopati, sosyal ilgi sınırlılığı, güvensizlik, püerilite, serebral disfonksiyon, visüomotor performans ve başarı motivasyonudur. İçe dönüklük ve yetenek yoksunluğu yönünden atletlerle güreşçiler arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmuştur (P > 0.05). İçe dönüklük yönünden atletler güreşçilerden anlamlı olarak daha yüksek değerler almışlardır. Yetenek yoksunluğu yönünden ise tersine bir durum söz konusudur. Ayrıca her iki grupta da anksiyete ve agressivite değerlerinin yüksek olduğu görülmektedir. Sosyo-ekonomik düzeyler yönünden her iki grup da alt düzeyde yoğunluk göstermişlerdir. Bulgularımızdaki bir diğer özellik de, yetenek yoksunluğu bakımından güreşçilerin atletlere oranla belirgin derecede yüksek değerler almış olmalarıdır.
Atletizm, temel cimnastik ve hentbol uygulamalarının genel kuvvet ve kuvvette devamlılığa etkisi üzerine bir araştırma
(Uludağ Üniversitesi, 1992) Toker, H. Fevzi; Eğitim Fakültesi; Beden Eğitimi ve Spor Bölümü
Bu çalışmada, Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Beden Eğitimi ve Spor Bölümü birinci yarıyılı eğitim-öğretim programında yer alan ve zorunlu okutulan Atletizm, Temel Cimnastik ve Hentbol derslerinde, öğrencilerin genel kuvvet ve kuvvete devamlılık özelliklerinin gelişip gelişmediği araştırıldı. Çalışma, 15 kız ve 15 erkek denek öğrenciden oluşan iki grup öğrenci üzerinde yapıldı. Kız denek öğrencilerin yaş ortalaması: 18.8 + 1.27. Erkek denek öğrencilerin yaş ortalaması: 19.3 + 1.49 idi. Denek öğrencilerin hepsi birinci yarıyıl derslerine devam ettiler. Denek öğrencilere ders dışında herhangi bir aktivitede bulunmamaları önerildi. Denek öğrenciler bu dersleri 12 hafta süreyle haftada 10 ders saati olarak okudular. Denek öğrencilerin genel kuvvet ve kuvvetle devamlılık özelliklerinin verileri, mekik, ters mekik ve kol çekme parametrelerinin eğitim öncesi ve eğitim sonrası ölçümleri yapılarak alındı. Sonuç olarak, eğitim öncesi ve eğitim sonrası alınan test sonuçlarının istatistiksel olarak anlamlı olmadığı eşleştirilmiş t testi uygulanarak saptandı (p > 0.01). Sonuçta; atletizm, temel cimmnastik ve hentbol derslerinin tekniklerinin öğretimi uzun zaman aldığından, öğrencilerin genel kuvvet ve kuvvetle devamlılık özelliklerinden anlamlı bir gelişmenin olmadığı söylenebilir.
Atletizmde sıçrama performansının geliştirilmesi üzerine bir araştırma
(Uludağ Üniversitesi, 1992) Erden, Salih; Eğitim Fakültesi; Beden Eğitimi ve Spor Bölümü
Bu çalışmada merdiven antrenmanlarının sıçrama performansı üzerine olan etkisi araştırıldı. Araştırmayı gerçekleştirebilmek için 13 yaşında 28 kız öğrenciye bu amaçla antrenman yaptırıldı. Bir grup öğrenciye merdiven basamaklarında sıçrama antrenmanı yaptırılırken diğer gruba farklı sıçrama egzersizi yaptırıldı. Bu çalışmalar haftada iki gün olmak üzere, üç ay devam etti. Sıçrama performansının gelişip gelişmediğini anlamak için çalışmalardan önce ve sonra, durarak uzun atlama ile durarak dikey sıçrama testleri yapıldı. Sonuçlar "t" testine göre değerlendirildi. Merdiven çalışması yapan grubun durarak uzun atlama performansında istatistiksel olarak anlamlı olmayan artış gözlendi.
Basketbolda gürültünün reaksiyon zamanı üzerine etkileri ile ilgili bir araştırma
(Uludağ Üniversitesi, 1992) Toker, H. Fevzi; Eğitim Fakültesi; Beden Eğitimi ve Spor Bölümü
Bu çalışmada, Bursa'da TOFAŞ SAS, OYAK-RENAULT ve DSİ. NİLÜFERSPOR takımlarında basketbol oynayan genç, yıldız ve küçük yıldız takım oyuncularında, gürültünün optik ve akustik reaksiyon zamanlarını etkileyip etkilemediği araştırıldı. Çalışmamıza, yetmişbeş denek sporcu gönüllü olarak katıldı. Genç takım basketbolcuları yaş ortalaması: 18.36 + 0.48. Yıldız takım basketbolcuları yaş ortalaması: 16.52 + 0.50. Küçük yıldız takım basketbolcuları yaş ortalaması: 14.56 + 0.50. Basketbolcuların optik ve akustik reaksiyon zamanları, reaksiyon zaman ölçer aleti kullanılarak alındı. Verilerin istatistiksel değerlendirilmesinde t testi kullanıldı. Sonuçta; basketbolcuların optik ve akustik reaksiyon zamanlan arasında anlamlı bir fark olmadığını söyleyebiliriz (p > 0.05).
Bellek
(Uludağ Üniversitesi, 1992) Flavell, J.N.; Bilgin, Asude; Eğitim Fakültesi
Rastgele sıralanmış rakamlardan saniyede bir tane okunduğunda tekrar edebileceklerinize "bellek uzantı" aralığı adı verilir. Bu tür basit bellek problemleri çeyrek yüzyıldan fazla süredir zeka testlerinde yer almaktadır. Bunlar zeka ve performansın diğer ölçümleriyle oldukça iyi korelasyon verir ve yaşla gelişirler. Örneğin, 4 yaşındaki bir çocuğun bellek uzantı aralığı 3-4, 12 yaşındakinin 6- 7 hane olacaktır. Bellek gelişimi konusu gelişimsel psikolojinin en hareketli araştırma alanlarından biridir ve ilgi giderek görünür bellek ürünlerinden, onun yaratıcısı olan bilişsel aktivitelere yönelmektedir.
Gençliğin gelişiminde beden eğitimi ve sporun önemi
(Uludağ Üniversitesi, 1992) Özdemir, Erdem; Eğitim Fakültesi; Beden Eğitimi ve Spor Bölümü
Bu yazı ile değişik gençlik gruplan adı altında, ülkemiz nüfusunun yaklaşık % 30'unu oluşturan gençliğin, bireysel toplumsal ve ekonomik yönden eğitiminde, Beden Eğitimi ve sporun önemine ve buna paralel olarak bununla gençliğe neler verilmek istenildiğine değinilmiştir. Bu konuda geçmişteki ve günümüzdeki düşünceler ve uygulamalar kısmen de olsa karşılaştırılarak günümüzdeki spor politikamızın ve stratejimizin tüm amaçlarını kapsayan bir devlet politikası oluşturulmasının gerekliliğine işaret edilmiştir.
Genel çizgileriyle çocukta ahlak gelişimi
(Uludağ Üniversitesi, 1992) Başal, Handan Asude; Eğitim Fakültesi
Her çocuğun bir ahlak yasası vardır. Bu yasada, çocuğun doğru ve yanlış konusunda düşünceleri, hangi davranışları yapıp hangilerini yapmamasıyla ilgili kararları, kendi düşünce ve davranışlarının değerli olup olmadığını yargılamasına yarayan değer ve ölçüleri, sorumlulukları bulunmaktadır.
Georg Büchner: der einsatz zu Georg Büchners "Lenz"
(Uludağ Üniversitesi, 1992) Manisa, Nilgün; Eğitim Fakültesi
Die vorliegende Studie handelt vom Einsatz der Büchner'schen Novelle "Lenz". Wird von einem 'Einsatz' gesprochen, so muss dieser Einsatz zunachst einmal abgesetzt werden von einem 'Anfang'. Büchner zahlt aufgrund der Aufbaustrukturen in seinen Werken als Vorlaufer des modernen Dramas. Demgemass setzen auch seine Werke ein. Anhand seiner Novelle "Lenz" wird ein Beispiel eines derartigen Einsatzes, der im Gegensatz zu dem uns vertrauten Anfang, eine auf einen 'Ausgang' und nicht auf ein 'Ende' gerichtete Struktur aufweist, geboten. Denn: Ein 'Anfang' verlangt ein 'Ende', ein 'Einsatz' hingegen bricht ins Endlose auf.
Geri bildirim'in (feedback) üniversite öğrencilerinin ölçme ve değerlendirme dersindeki başarısına etkisi
(Uludağ Üniversitesi, 1992) Peker, Reşat; Eğitim Fakültesi; Eğitim Bilimleri Bölümü
Bu araştırmanın amacı geri bildirimin Üniversite öğrencilerinin ders başarılarına etkilerini araştırmaktır. Denekler "Eğitimde Ölçme ve Değerlendirme" dersini almakta olan 3 sınıftaki toplam 82 öğrencidir. Her sınıf bir grup olarak ele alınmıştır. Birinci grupta her dersin sonunda o günkü konuyla ilgili kısa bir test ve o testteki hatalarla ilgili sözlü geri bildirim verilmiştir. İkinci grupta her dersin sonunda o günkü konuyla ilgili kısa bir test verildikten sonra testteki soruların doğru cevapları sözlü olarak cevaplandırılarak geri bildirim verilmiştir. Üçüncü grup kontrol grubudur. Bu gruba ne kısa test, ne de o testteki başarılarıyla ilgili geri bildirim verilmiştir. Beş haftalık bir öğretimden sonra her üç gruba da aynı anda 50 soruluk çoktan seçmeli bir başarı testi uygulanmıştır. Sonuçlar geri bildirim verilen grupların başarı ortalamaların hiç geri bildirim verilmeyen kontrol grubununkinden manidar şekilde yüksek olduklarını gösterdi.
Hinderliche und fördernde faktoren im fremdsprachenerwerb
(Uludağ Üniversitesi, 1992) Uysal, Hikmet; Eğitim Fakültesi
Es gibt Abweichungen zwischen L1 (Muttersprache) und L2 (Fremdsprache)-Erwerb, die im FSU eine fördernde oder hindernde Rolle spielen können. Das nicht ausreichende Unterrichtsmaterial, hohe Klassenfrequenz, nicht ausreichende Ausbildung der Sprachlehrer spielen im FSU eine hindernde Rolle. Die Lemmateriallien, Ausbildung des Lehrers, die Zahl der Klasse, die Methode, die Motivation sind im FSU fördemde Faktoren.
İki dergi içinden kadın sorunları
(Uludağ Üniversitesi, 1992) Aksoy, Nazan
1980 sonrasında kadın sorunları gitgide daha çok kamu gündemini işgal etmeye başladı. 1980'lere kadar sesini pek duyurmamış olan muhafazakar müslüman kadınlardan, Cumhuriyet'in yetiştirdiği laik ve "sosyal" kadın anlayışının da ötesinde çağdaş, modern ve kadınsı bir kimliği vurgulayan anlayışlara kadar uzanan geniş bir yelpazede kadınlar kendi sorunlarını dergi ve kitaplar aracılığıyla dile getirmeye başladılar. Geniş bir kadın kesiminin sorunlarını dile getirmek istemesi, bir anlamda, 80'ler sonrasının apolitik ortamında büyük siyasi sorunların siyasetten görece daha bağımsız toplumsal hareketlerin sivrilmesiyle açıklanabileceği gibi Batı'da yayımlanan feminist kitap ve dergilerin 70'lerde Türkçe'ye çevrilmeye başlaması ve bu çevirilerin 80'ler sonrası ortamında daha çok okuyucu bulması ile de açıklanabilir.
Une image favorable des Turcs dans la litterature et les ecrits occidentaux (XVI eme - XVIII eme siecles)
(Uludağ Üniversitesi, 1992) Mattei, Jean Louis; Eğitim Fakültesi
Depuis le Moyen Age, pour les Occidentaux, l'image donnee par les Turcs etait a peu pres totalement negative. Cependent, ladite image commença a changer petit a petit. Les côtes positifs des Turcs apparurent enfin. En effet, a partir du XVI eme siecle, les ecrivains occidentaux, parfois malgre eux, transformerent les anciennes vues qui avaient cours. Etre Turc, desormais, prenait un tout autre sens. L'auteur, en s'appuyant sur des documents allant du XVI eme au XVIII eme siecle s'est propose d'etudier cet important changement.
Liseli basketbol oyuncularında plyometrik çalışmaların dikey sıçrama performansı üzerine etkisi
(Uludağ Üniversitesi, 1992) Brown, M.E.; Mayhew, J.L.; Boleach, L. W.; Erden, Salih; Eğitim Fakültesi; Beden Eğitimi ve Spor Bölümü
Plyometrik antrenmanın dikey sıçramaya etkisi liseli erkek basketbol oyuncularında araştırılmıştır (n =26). Oyuncular tesadüfi olarak antrenman grubuna ve kontrol grubuna ayrılmışlardır. Antrenman grubunda 12 hafta boyunca haftada üç gün olmak üzere ve her çalışmada 10 tekrardan üç set plyometrik sıçramalar yapılmıştır. Kontrol grubu sadece düzenli basketbol antrenmanı yapmıştır. Plyometrik grup kontrol grubuna nazaran kol yardımıyla dikey sıçramada önemli ölçüde (P < 0.05) gelişim sağlamıştır. Kol yardımının olmadığı dikey sıçramada iki grupta birbirinden önemli ölçüde farklı (P > 0.05) değildi. Plyometrik grupta, % 57'lik dikey sıçrama kazancı sıçrama kabiliyetinin geliştirilmesine, % 43'1ük artan kısım ise, güç kazancına bağlıydı. Bu nedenle, plyometrik antrenmanın bacakların kuvvet gelişimiyle kolların koordinasyonunu arttırdığı ve elverişli bir sezon içi antrenman metodu sağladığı gözlenmiştir.
Les methodes de narration chez Jean Giono et Yasar Kemal pour depeindre leurs regions respectives
(Uludağ Üniversitesi, 1992) Barda, Zuhal; Eğitim Fakültesi
Dans cet article, nous essayons de comparer les methodes de narration chez deux ecrivains mediterranneens, Yasar Kemal et Jean Giono, qui decrivent leurs regions natales. Ce travail est effectue a travers "Le Chant du Monde" de J. Giono et "Le Pilier" de Y. Kemal.
Müzik eğitimi bölümlerinin öğrenci yapısı
(Uludağ Üniversitesi, 1992) Uz, Abdullah; Eğitim Fakültesi; Müzik Eğitimi Bölümü
Bu çalışmada Müzik Eğitimi Bölümü öğrencilerinin yapısı, ağırlıklı olarak sosyo-ekonomik boyutuyla, olabildiğince geçmişle karşılaştırılarak gelişim süreci içinde incelenmiştir. Müzik eğitimi bölümlerine giderek sosyo-ekonomik düzeyi yüksek öğrencilerin girdiği; özellikle köy, kasaba kökenli öğrencilerin girişinde çok büyük bir düşüş olduğu gözlenmektedir. Bu durum eğitimde fırsat eşitliği açısından olumsuz bir görünüm oluşturmanın yanında eğitim-öğretimde de sorunlar yaratmaktadır. Soruna çözüm olarak, ilkokul sonrasından başlayarak, alt sosyo-ekonomik düzeyi düşük öğrencilerin de okuyabilmesini sağlayacak, yeterli yatılılık ve burs olanaklarının yaratılması önerilmiştir.
Okul öncesi eğitimin ülkemizdeki durumu
(Uludağ Üniversitesi, 1992) Başal, Handan Asude; Egitim Fakültesi
Zorunlu öğrenim çağına kadar olan çocukların zihinsel, fiziksel, duygusal ve sosyal gelişmelerini sistemli bir ortam içinde daha iyi sağlayan, yeteneklerinin gelişmesine yardım eden, onları ilkokula hazırlayan ve temel eğitimin bütünlüğü içinde yer alan eğitim devresine okul öncesi eğitim denir.
Ortaöğretim kurumlarında ders geçme ve kredi sisteminde, psikolojik danışma ve rehberliğin işlevi
(Uludağ Üniversitesi, 1992) Altıntaş, Ersin; Eğitim Fakültesi
Ortaöğretim kumlarında ders geçme ve kredi sistemi öğrenci merkezli bir eğitim uygulamasını öngörmektedir. Öğrenci merkezli bir eğitim anlayışında psikolojik danışma ve rehberlik hizmetleri zorunluluktur. Çünkü öğrencilerin hem kendilerini hem de yöneleceği alanı tanımaları gerekmektedir. Bu makalede ortaöğretim kumlarında ders geçme ve kredi sisteminde psikolojik danışma ve rehberliğin işlevi tartışılmıştır.
Ortaöğretimde ders geçme ve kredi sistemi
(Uludağ Üniversitesi, 1992) Dirik, M. Zahit; Egitim Fakültesi
Bu yazıda, 2 Eylül 1991 tarihli Ortaöğretim Kurumlarında Ders Geçme ve Kredi Yönetmeliği ile sisteme yansıyan ve 1991-1992 öğretim yılından itibaren ülke düzeyinde ortaöğretim kurumlarının büyük bir bölümünde uygulamaya konulan (Bursa ilinde % 100, ülke düzeyinde yaklaşık % 92) değişikliklerin sisteme yansıması ve uygulamada karşılaşılan sorunlar tartışılacak, konuya ilişkin öneriler geliştirilmeye çalışılacaktır.

Browse

Browsing by Title